Kuşkusuz adaletsiz bir durum meydana geldiğinde bunun ortadan kalkması için adaletin erkenden tecelli etmesini istiyor insan. Ne yazık ki bunun tersi durumuna da vatandaşlar veya kurumlar olarak sıkça rastlıyoruz. Bunlardan biri de sarı (yetkili) sendikanın ihtirasıyla son üç yıldır kamu bürokrasisini, siyaseti ve hukuku fazlaca meşgul eden kamu sendikacılığına getirilmek istenen baraj konusudur.
İhtiras sahibi sarı (yetkili) sendikanın sendikacılıkta tekel olma hevesiyle sergilediği akla hayale gelmeyen zihni kirli oyunlarına alet olan bürokratik yapılar ülkede demokrasiyle yönetim sağlayan demokratik hak savunuculuğu yapan STK ve sendikalara büyük zarar vermektedir.
Zaten kul hakkı, vicdan ve merhamet ölçütlerini yok sayan; rakiplerine karşı insafsız ve acımasızca yaklaşımda bulunan, hakkı ve hukuku bilmeyen, etik değerleri hiçe sayan sarı (yetkili) sendikanın oluşturmaya çalıştığı garabetin getirdiği hukuki açmazları sendika olarak yaşamaktayız ve de müşahede etmekteyiz.
Yetkili sendika ve ortaklarının kirli oyunlarından biri de kamu sendikacılığında örgütlenme özgürlüğüne darbe vuracak baraj sistemidir. Önce 6. Dönem Toplu Sözleşme ile sendikacılıkta yüzde 1 barajı getirilmek istenmiş ancak buna karşılık Konfederasyonumuzun da içinde bulunduğu sendikalar büyük bir dayanışma örneğiyle topyekûn hareket ederek hür iradeye konulmak istenen engeli ortadan kaldırmak için ortak etkin mücadele vermiştir. Eylemler, basın açıklamaları, TV programları, ziyaretler sonucunda kamuoyu oluşturulmuş nihayetinde de kamuoyu baskısı sonucu yasakçı engele karşı sendikalar tarafından açılan dava Danıştay tarafından iptal edilmişti.
Büyük hezimete uğrayan yetkili sarı sendika sanki başka hiçbir görevi yokmuş gibi bu kez de yasakçı zihniyetini TBMM’ye taşıyarak Kanun yoluyla bu kirli emeline kanuni bir boyut kazandırmak istemiştir. Nihayetinde örgütlenme özgürlüğüne aykırılık gerekçesiyle iptali istenen kanun Anayasa Mahkemesi tarafından 27 Ocak 2023 tarihinde görüşülmeye alınmış ancak bir karar verilmemişti. Aylarca görüşülmesi beklenen karar birçok sendikayı etkilemiş kimi sendika üye kaybı yaşamış zor günler geçirmiş, kimi sendika hayata kalmak sorunuyla baş başa kalarak kapanmak zorunda kalmıştır. Gecikmiş adalet için son tarih 18 Ocak 2024 olarak kesinlik kazanmıştır. Gözler bir kez daha bu karara çevrilmiş durumda. Dileriz bu gecikmiş adalet bir kez daha yerini bulmuş olacak, bir kez daha demokrasiyi sekteye uğratmak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Son söz:
“Adaletin en kötüsü geç tecelli edendir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.” Orhan Gazi