Türkiye’de kamu çalışanlarının sendikal örgütlenme hareketi, diğer örgütlenme alanlarında olduğu gibi tarihin hemen her döneminde büyük baskı ve yasaklamalar ile karşı karşıya kalmıştır.
Her ne kadar Anayasa ile “demokratikleşme sürecine” başlanmış ise de kapsam olarak tam anlamıyla kamu çalışanlarının istekleri bir düzenleme yapılamamıştır. 90’lı yıllarda sendikaların kurulmasıyla birlikte dönemin hakim olduğu baskı atmosferi yanlı sendikacılığın doğmasına sebep olmuştur.
Bağlı sendikacılığın getirmiş olduğu bağımlı sendikacılık anlayışı üzerinden on yıllar geçmesine rağmen, bağımlı sendikacılık anlayışı günümüz sendikacılığında halen önemli bir yere sahiptir. Yıllar içinde değişen iktidarlar ve yetki bakımında dönüşümlü olarak el değiştiren bağımlı sendikalar kamu çalışanlarının istedikleri refahı sunma iradesine sahip olmamışlardır.
Son yıllarda bağımsız sendikacılık anlayışıyla kuruluşlarını gerçekleştiren birçok sendika zaman içinde önemli etkiye sahip oldukları görülmüş bu etki bağımlı sendikacılık anlayışıyla hareket eden sendikaların dikkatlerinde kaçmamıştır. Etkili olan bağımsız sendikacılık anlayışı yetkili sendika ve diğer bağımlı sendikaları huzursuzluğa itmiş, başta üyelik olmak üzere kamu çalışanlarının birçok tercihini etkilemiştir.
Sorunu kamu sendikacılığında baraj sistemini getirerek çözmek isteyen yetkili sendika ve bağımlı sendikacılık önce 6. Toplu Sözleşme ile sonra da Kanun yoluyla denedikleri iki yasakçı eylemden de eli boş dönerek böylece kendi sonlarının başlangıcını başlatmış oldular.
Bağımsız sendikacılığın önüne koyulmak istenen engeller bir bir yok edilirken, yasakçı zihniyetin umutlarını kıran ise lehimize gelişen iki hukuki zafer olmuştur.
Yurt Sendikaları Konfederasyonuna bağlı sendikalar ve bağımsız sendikalar hak ve örgütlenme konusunda artık hiç bir sorunla karşılaşmayacaktır.
Bu vesileyle, tüm kamu çalışanlarını konfederasyonumuz çatısı altın birleşmeye davet ediyoruz.
Şimdi YURT-SEN zamanı, şimdi ayrılanların evlerine dönme zamanı!