
YURT Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (YURT-Sağlık Sen ) olarak çağdaş sendikacılığın genel normlarını esas almakla birlikte, sivil, milli, katılımcı ve manevi değerlerimize bağlılığı ile tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkan, insanlar arasında fikir ve düşünce ayrımı yapmadan, kamusal külfetin ve nimetlerin eşit bir şekilde paylaşılarak kamu kaynaklarının herkes tarafından adilce kullanılabileceği, liyakat esası ile üyelerinin mensubu olmaktan gurur duyacakları büyük ve güçlü bir oluşum kurma adına 30 Ocak 2014 yılında yola çıkılmıştır.
YURT-Sağlık Sen olarak amacımız, üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarını geliştirmek, mesleki gelişimlerinin ve yükselmelerinin önündeki engellerin kaldırılması yönünde çalışmalar yapmak, kamusal kollektif şuur bilincinin yaygınlaştırılması ile hak ve hukuk ekseninde paylaşımcı bir çalışan kültürü oluşturmak,  üyelerinin olası hak kayıplarında ‘hiçbir baskıya boyun eğmeden’ kurumsal ve hukuk zemininde mücadele etmektir.
Yanlışı değil doğruyu, güçlüyü değil haklıyı savun!
Sendikacılık Avrupa’da 18. yüzyılda sanayi devrimi ile birlikte baÅŸta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere işçilerin insanlık dışı çalışma koÅŸullarına karşı kurdukları yardımlaÅŸma sandıkları ile baÅŸlamış, işçilerin ezilmemek, onurlu yaÅŸamak adına verdikleri çok çetin mücadelelere sahne olmuÅŸtur.
Sendika, çalışan hakları elde etmek ve korumak adına hiçbir baskıya boyun eğmeyen, bağımsız, tarafı sadece çalışan üyesinin menfaati ve hak kayıplarının kazanımı mücadelesi ve liyakatle yükselmesi sağlamak ve yükselmek adına varsa önündeki engellerin kaldırılması, işyerinde verimin artırılması için huzurun ve barış ortamının sağlanması için ‘Yanlışı değil doğruyu, güçlüyü değil haklıyı savunan’ bir oluşum olması gerekirken, maalesef çalışanlar nezdinde günümüz kamu sendikacılığı adeta gücünü siyasal ve farklı oluşum bağlarından alan, astın değil üstün, haklının değil güçlünün yanında saf tutan bir yapı haline bürünmüştür. Sendikalar kamuda verimliliğin, barışın ve huzurun sağlanması gibi amaçlar edinmişken, yine çalışanlar nezdinde üye kayırıcılığı, baskı ve mobbing kaynaklı haksızlık, hukuksuzluk, liyakatsizlik, huzursuzluk ve dolayısı ile kamusal verimsizlik gibi  şikayetler ortaya çıkmaktadır.  Hal böyle iken; günümüz sendikacılığı büyümek ve yetkilenmek adına sadece üye yapmak, bunu yaparken de her yolun mubah göründüğü değerleri yok sayan gayri insani bir kalıba bürünmüş görünüyor. Asıl tezat olan ise şikayet edenin şikayet ettiği yerde üye olarak kalmaya, yapılan yanlışı bilmesine, söylemesine rağmen aynı oluşum içerisinde kalarak yanlış dediğine destek vermeye devam etmeleridir.
Riskte eşit olan ödülde de yer almalı
Bütün dünyada ve ülkemizde yaşanan COVID-19 pandemisinin önlenmesi hususunda bütün riskleriyle beraber gecesini gündüzüne katan sağlık ordumuz bir bütün olarak değerlendirilmelidir; gerek Bakanlığın yapmış olduğu ek ödemede yüzdelik ve birim dağılımları, gerekse filyasyon ekibi tanımı ile idarelerce yapılan kayırımlar aleni göze çarpmaktadır. Bu adaletten yoksun tutum personel nezdinde hiç hoş karşılanmamakta, moral ve motivasyon açısından da olumsuzluk oluşturmaktadır. Sağlık ordusunun verdiği üstün gayret ve iyi niyet görülmeli, hiçbir sınıf ve birim ayırımına gidilmeden bütün sağlık personellerine ödül noktasında eşit muamelede bulunulmalıdır.
Bütün Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarına çağrımızdır:
Haklarınızı cesurca savunabilecek, yanlışın değil doğrunun, güçlünün değil haklının yanında yer alan, gücünü sadece doğrudan, haktan ve üyelerinden alan, sözde değil özde sendikacılık yapma gayretinde olan YURT-Sağlık Sen sizin kamudaki evinizdir. Biz bir aileyiz… Gelin bu kutlu bayrağı hep beraber taşıyalım.
YURT-Sağlık Sen 7. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Sendikamızın kuruluşunda emeği geçen dava arkadaşlarıma, bizimle birlikte onurlu yürüyüşümüze destek olan sendika ailemizin bütün üyelerine  ve bizlere gönül vererek aramıza katılacak olan gönüldaşlarımıza sevgi ve saygılarımı sunarım. Nice yıl dönümlerine…
YURT-Sağlık Sen Merkez Yönetim Kurulu adına
İrfan YİĞİT
Genel BaÅŸkan