
Kamu idarelerinin cefakar kadrolarından biri olan Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunan Hizmetli personele yönelik son zamanlarda haddini aşan algılar yapılmaktadır. Bu algıları koyun postuna bürünmüş kurt rolünü üstlenen sözde hak savunuculuğu yapan sendikalar ise koçbaşı görevini yapmaktadır. Başka hiçbir hüneri olmayan kamu işvereni karşısında deyim yerindeyse süt dökmüş kediye dönen bu sendikalar iş hizmetliye ya da diğer kamu çalışanlarına gelince hemen aslan kesiliveriyorlar.
Kamuda ücret bakımında en düşük ücretle geçinme savaşı veren, yetmiyormuş gibi bırakın norm kadro uygulamasını neredeyse her beş okula/kuruma bir hizmetlinin düştüğü gerçeğinden hareketle oluşan işyükü, zorlu çalışma koşulları, olmayan görev tanımları, itibarsızlık ve mobbingle gibi zorlu bir hayatın içinde kıvranan bu kadrolara sahip çıkmak bir yerde dursun insanlıktan nasibini almayan kendini sendika başkanı veya yetkilisi sanan bazı densizlerin akla hayale gelmeyen yalanlarına ve kirli emellerine artık “DUR” diyoruz.
Başta sosyal medya ve yazılı medyanın kirli algısına kapılan bazı öğretmenlerin ve diğer yönetim kadroların sağlam kaynak olmadan yorum yapmaları, hizmetli kadrosunu hedef göstermeleri doğru bir tutum değildir.
Kaldı ki, maaş bakımında hizmetli kadrosuyla öğretmen kadrosunu kıyaslamak da doğru değildir. Hele hele yükseköğrenim mezunu olup 30 yıldır görev yapan bir hizmetli ile göreve yeni başlamış bir öğretmeni bir satırda kıyaslamak hiçte ahlaki değildir.
Bir hizmetli sadece çıplak bir maaşla ayı geçirmek zorunda iken öğretmen ise ay içinde maaşın yanında ekders, DYK kursu, sınav görevi, uzmanlık veya başöğretmenlik unvanı gibi gelir getiren bir hakka sahip.
Böylesi dezenformasyon haberler ve sosyal medyada yayılan yalan yanlış bilgiler hizmetli kadrosunda çalışan binlerce kamu çalışanının incitmekte ve haksız bir tartışmanın içine çekmektedir.
YURT Sendikaları Konfederasyonu olarak buradan akıl ve vicdan sahiplerine sesleniyoruz:
Yapılan bu çirkin algının tarafı olmayın. Her çalışan insanca bir yaşam için insanca geçinebileceği bir ücreti hak etmektedir.
Bir çağrı da kamu çalışanlarına:
Size düşman olan sendikaların haklarınızı savunduğunuzu mu sanıyorsunuz? Lehinizde ve aleyhinizde faaliyet gösteren bu sendikamsı yapılardan ne zaman vaz geçeceksiniz? Uyanmak için daha kaç yıl ve kaç ömür gerekiyor? Artık sizi savunan sendikaları görme vakti gelmedi mi? Diyoruz.