Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN TBMM Genel Kurulu’nda Eğitim Bütçesi görüşülürken “Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.” demişti.
Bakan bu açıklamayı yaparken Türkiye’ye büyük bedeller ödeten cemaat ve tarikat adı altında paralel devlet yapılanması içerisinde bulunan FETÖ olayı henüz unutulmuş değil.
Kurumsal olarak kapsayıcılık bakımında Türkiye’nin en büyük bakanlığı olan ayrıca aydınlık ve bilimselliği temsil eden kurumun başında bulunan sayın bakana düşen dogmatik değil, akılcı ve bilimsel olan eğitimi en doğru şekliyle vatandaşa sunmasıdır. Artık yazboz tahtasına dönen, akşam yatıp sabah kalkarken yeni bir eğitim modeli ve yeni bir macera istemiyoruz.
Hali hazırda Türkiye’nin en büyük üç sorunundan biri olan eğitim sorunu hakkında daha köklü çözümler gerekirken; kimlerle karşılaşması bile belli olmayan ancak bunu “protokol” adı altında olağan bir zeminde göstermek ve de görmek Türkiye’nin menfaatine olmayacağı açıktır.
Eğitimde, sistemdeki açıkların kapatılmasına ihtiyaç duyuluyor ve tamir edilmesi gereken arızalar var ise ki vardır bu ihtiyaçlar bilinmeyen yapılarla değil bakanlığın kendi iç kaynaklarıyla gidermesinin daha doğru olacağının bilinmesini istiyoruz.